29 Eylül 2013 Pazar

SAKS MAVİ

 Doğuma çeyrek kala ne yapılır diye derin bir düşünce alınca insanı evde boyaya badanaya kalkışır. O da yetmemişse oflaya puflaya kalıp çıkarılır. Bluz biçilir. Nasıl olsa küçük patron dünyaya gelince bir ara dikilir. Hem ha yetiştirdim ha yetiştiricem O uyanmadan diye telaş etmeden dikişin tadı mı çıkar?   : P 








Uzun süre kendime gelmemi bir köşede bekleyen bu bluzu bayramlık yapmaya karar verdim. Hazır kayınvalidem de bize gelmişken (kendisi iyi dikiş bilir) bitirmesem daha da bitmezdi.Aslında rengin bununla alakası yok. Çok daha koyu. Hatta saks mavi değilde laciverte yakın bir renk ama burda ilkokul önlüğü renginde çıkmış  : D



  Model Burda dergisi Ağustos 2012, yaka kalıbı yok, vermemişler. Ama bebe yakayla güzel durabileceğini düşünerek ve saks maviye siyah deri yakıştırarak yaka yapmaya çalıştım. Maalesef beceremedim. Elimde siyah suni deri vardı üstüne desen çizip kesmeye çalıştım ama güzel olmadı istediğim gibi durmadı.Ben de arkasına kadar desenle uğraşmadım. Çöpe gidecek  : (



  Bluzun duruşu, kalıbı güzel. Sevdim. Prova mankeni üzerinde olsaydı daha düzgün gösterebilirdim bluzumu. Neyse askıyla yetinelim ; )

28 Eylül 2013 Cumartesi

"PRATİK DİKİŞ"

    Arada sırada bloguma bakan arkadaşlarım dürtmese çoktan yazmayı bırakırdım. En başta da dediğim gibi az maymun iştahlılık var : ) Aslında buraya yazmaktan büyük keyif alıyorum ama işte her zaman paylaşmak istediğim şeyin fotosunu ayarlamak, yüklemek, netin başına geçip postu hazırlayana kadar aralıksız oturmak bir arada bulabildiğim fırsatlar değil. Neyse lafı uzatmıyorum zira 25 günlük küçük patron her an yanına çağırabilir.



    Bu benim ilk pratik dikiş denememdi (kendi başıma). Bir tişörtümü kumaşın üstüne koyup göz kararı yarasa kol pijama biçtim ve de diktim. Kumaşta rahat bir penye olunca çok uğraşmadım. Sadece yaka pervazı nasıl yapılır bilmiyordum. Onu da uydurdum fena da olmadı hani : ) Bir de kollarına bir kat dantel gittim.

  Pratik dikiş harika bir şey keşke ilerletebilsem. Teğel yok, kalıp yok süper kolay.

1 Eylül 2013 Pazar

EL YAPIMI BEBEK ŞEKERİ

       Güzel Türkçemin gözünü seveyim. Eğer bu postun başlığını ingilizce yazsaydım "DIY (do ıt your self) BABY...." olurdu. Ne kadar kuru, yavan ve emek vurgusu olmayan bir kısaltma "dıy" . Oysa bak ben ne dedim "el yapımı, el emeği göz nuru, alınteri vs..." daha söylerken bile insan çabasının karşılığını alıyor sanki :)
    
      Benim gibi tembel biri bişeyler ortaya çıkarmak için uğraşırsa anlatırken de bu kadar şişirir :)

       Neyse, nihayet fotoğraf makinesi olayı halloldu da bu postu hazırlayabildim. Aslında çok uğraştırmadı bebek şekerleri beni. Bir kaç tanesini denedikten sonra seri üretime geçtim ama aynı zamanda içine koyacağım şekerleri çıtır çıtır seri tükettiğim için malzeme stoğum yenilenene kadar sürdü işim.

   Ben lavanta keseli magnetleri sevmiyorum. Kokmuyor bile. Hazır bebek şekerli magnetlerden de güzelleri var ama ben kendim yapmak istedim. Badem şekerleri içinden çıkarılıp yenilince geriye basit de olsa hatıra magnet kalacak.




Evet işte bunlar bitmiş halleri.







Paketin kenarından çıkan tüller içindeki şekere ait. O çıkınca geriye puantiyeli kutu ve üzerindeki hoşgeldin ...... yazılı tül kalacak. İsmi göstermemek için fotoğrafta oynama yaptım. Belki boş kalan kısma birde küçük tarih iliştiririm.


Yapımı çok basit. A4 ebatındaki kartondan 4 eşit parça kesip hepsine silindir şekli verdim. Üzerine bastırıncada yanlardan elips şekli oluştu. Yanları da fotodaki gibi şekil vererek kapak haline getirdim. Bilmiyorum düzgün anlatabildim mi?


Bu şirin kutucukların üstüne hoşgeldin yazılı kartcıklar ve tül ekleyip içine de dediğim gibi şeker koydum.


Malzemeler çok basit. Kağıtları ben Amerika'da "Michaels Store" diye bir yerden almıştım. İçinden çıkmak istememiştim çünkü harika kırtasiye malzemeleri, pasta malzemeleri, hobi malzemeleri vs.. aklınıza gelebilecek ne varsa ordaydı. Sadece 5-10 dakika kalabilmiştim :( Kızım uyuyakalmıştı ve acelemiz vardı. Burda da renk renk desen desen vardır. A4 ya da fon kartonu.






Ben yapıştırıcı kullanmadım kutuyu zımbayla yaptım. Bu suaygırı şeklindeki şirin zımbayı bana canım dostum orta okuldayken hediye etmişti. Kırtasiye malzemelerine ne kadar düşkün olduğumu bildiği için. Neredeyse 14-15 sene geçti hala kullanıyorum severek. Geri kalanı malum makas, kurdele, tül, şekilli baskı, mıknatıs (reklam için verilen mıknatısları kesip çift taraflı bantla yapıştıracağım arkalarına : ) )




  Bu son foto da bir hatırlatıcı olsun. 
-Her gördüğümüz bebeğe ne diyoruz?
- "maşallah"...     : )